aktör = Sinema ve tiyatroda erkek sanatçı
|
aktris = Sinema ve tiyatroda kadın sanatçı
|
bilakis = aksine
|
bilhassa = özellikle
|
cefakâr = eziyet eden
|
cefakeş = eziyet gören
|
çözmek = halletmek
|
çözümlemek = tahlil etmek
|
delalet = yol gösterme
|
dalalet = doğru yoldan şaşma
|
dansör = erkek dansçı
|
dansöz = kadın dansçı
|
eşgal = işler
|
eşkâl = şekiller (Hırsızın eşkâli)
|
etkin = faal, aktif
|
etken = faktör
|
etkin = aktif
|
edilgin = pasif
|
folklor = halkbilimi
|
halkoyunları = halk dansı
|
haseb(hasebiyle) = neden (nedeniyle)
|
hesap = matematik, alış veriş ilişkisi
|
irtica = gericilik
|
iltica = sığınma
|
istifa = Kişinin bir görevden
|
istiğfa = bir alacağın ödenmesi kendi isteğiyle ayrılması
|
kabil = olabilir, mümkün
|
kabîl = soy, sınıf; tür, gibi
|
(kabil-i tahammül değil=tahammül edilemez)
|
(Bu kabil işler = Bu gibi işler)
|
katl = öldürme işi (katil zanlısı)
|
katil = öldüren kişi
|
mahsur = kuşatılmış
|
mahzur = zarar, sakınca
|
masör = masaj yapan erkek
|
masöz = masaj yapan kadın
|
matine = sinema, tiyatro, konser vb sanatsal etkinliklerin gündüz gösterisi.
|
suare = sinema, tiyatro, konser vb. sanatsal etkinliklerin gece gösterisi
|
muhabere=(haber) haberleşme
|
muharebe = (harb) savaş
|
muhasebe = hesaplaşma
|
musahabe = söyleşi
|
mürteci = gerici
|
mülteci = sığınmacı
|
mütehassis = duygulanma
|
mütehassıs = uzman
|
mütevazi = eşit
|
mütevazı = alçakgönüllü
|
nüfus = insanlar
|
nüfuz = sözü geçme, saygınlık, itibar
|
olasılık = ihtimal
|
olanak = imkân
|
öğretim = bilgi verme işi (2000-2001 öğretim yılı)
|
öğrenim = bilgi alma işi(öğrenim hayatı)
|
râkip = binici
|
rakîp = birbirinden üstünlük yarışında kişilerden her biri.
|
tabii = doğal
|
tabi = bağlı, bağımlı
|
tahrifat = bozma, değiştirme
|
tahribat= harab etme, yıkma
|
taktir = damıtma
|
takdir = değer biçme
|
tanıtmak = takdim etmek
|
tanıştırmak = iki kişiyi birbirine tanıtmak
|
teamül = alışılmış uygulama
|
temayül = eğilim
|
tefriş etmek = döşemek
|
teşrif etmek = şereflendirmek
|
tehdit = gözdağı verme
|
tahdit = sınırlama
|
tellal = Meydanda bir şeyi bir şeyi duyuran kişi
|
tellak = Erkekler hamamında müşterileri yıkayan erkek
|
tellak = Erkekler hamamında müşterileri yıkayan erkek
|
natır = Kadınlar hamamında müşterileri yıkayan kadın
|
-zede = ...-den zarar görmüş kişi (kazazede =kaza geçirmiş kişi)
|
-zade = ...-nın oğlu (paşazade =paşa oğlu)
|